Sultan abdülaziz'den sonra kim tahtı devraldı?

Sultan Abdülâziz, Osmanlı İmparatorluğu'nun 32. padişahıdır ve 1861'den 1876'ya kadar tahtta kalmıştır. Tahtın devri, onun saltanatının sona erdiği ve Osmanlı İmparatorluğu'nun siyasi dinamiklerinin yeniden şekillendiği kritik bir dönemi işaret etmektedir.

Sultan Abdülâziz, 30 Mayıs 1876 tarihinde tahttan indirilmiş ve yerine onun halefinin kim olacağı sorusu gündeme gelmiştir. Sultan Abdülâziz'in saltanatı, iç politikada yaşanan karışıklıklar, ekonomik zorluklar ve askeri alanda yaşanan başarısızlıklarla gölgelenmiştir. Ayrıca, Abdülâziz'in parlamentoya karşı duyduğu güvensizlik ve hükümeti eleştiren raporlar, onun tahtan indirilmesine zemin hazırlayan temel faktörler arasında yer almaktadır.

Sultan Abdülâziz'in ardından, 30 Mayıs 1876 tarihinde tahta geçen isim V. Murad'dır. V. Murad, Abdülâziz'in kardeşidir ve saltanatının büyük kısmı, psikolojik sağlık sorunları nedeniyle sıkıntılı bir dönem olarak nitelendirilmektedir. Bu dönemde V. Murad'ın etkili bir yönetim sergilemesi mümkün olmamıştır.

V. Murad, yalnızca 93 gün tahtta kalmış ve 31 Ağustos 1876'da tahttan indirilmiştir. Onun döneminin kısa sürmesi, Osmanlı İmparatorluğu'ndaki siyasi istikrarsızlığın bir yansıması olarak görülmektedir. V. Murad'ın tahttan indirilmesine, ailesinin ve bazı siyasi grupların desteklediği II. Abdülhamid'in tahtı devralması süreci eşlik etmiştir.

V. Murad'ın ardından 31 Ağustos 1876'da tahta geçen II. Abdülhamid, Osmanlı İmparatorluğu'nun 34. padişahıdır. Abdülhamid, etkili bir şekilde idari reformlar gerçekleştirmeye çalışmış ve imparatorluğun sürdürülmesi için çeşitli modernizasyon adımları atmıştır. Bu dönemde basın özgürlüğünün kısıtlanması, Cemiyet-i İtilaf'a karşı yürütülen kampanyalar ve ancak 1908'de gerçekleşen ikinci meşrutiyetle birlikte sona eren otoriter yönetim biçimi belirginleşmiştir.

Sonuç olarak, Sultan Abdülâziz'in tahttan indirilmesi ve ardından gelen süreç, Osmanlı İmparatorluğu'ndaki yönetim ve siyasi yapı açısından önemli bir dönüm noktası olmuştur. V. Murad ve ardından II. Abdülhamid'in saltanatları, Osmanlı'nın modernleşme çabaları ve siyasi istikrarsızlık bağlamında dikkatlice incelenmesi gereken dönemlerdir.

Bu olaylar, sadece Osmanlı tarihinin değil, aynı zamanda dünya tarihinin de şekillenmesine katkıda bulunmuş önemli gelişmelerdir.