Kösem SultanKösem Sultan, Osmanlı İmparatorluğu'nda devlet yönetiminde etkili bir role sahip olmuş, I. Ahmed'in eşi, Osmanlı padişahlarından IV. Murad ve I. İbrahim'in annesi, Haseki Sultan ve Valide Sultan'dır. Osmanlı İmparatorluğu'nun en güçlü kadın sultanlarından birisidir. Kösem Sultan'ın yaşamı, günümüze kadar birçok edebi esere, tiyatro oyununa ve filme konu olmuştur. Valide-i Kebire, Sahibet-ül Makam, Valide-i Muazzama gibi sıfatlarla anılan Kösem Sultan, uzun yıllar devlet yönetiminde söz sahibi olmuş ve tanınmıştır. Kösem Sultan'ın Saraydaki YaşamıKösem Sultan'ın cariye olarak saraya girmesinden önce nasıl bir yaşam sürdüğü konusunda bilgiler tartışmalıdır. Bosnalı ya da Rum asıllı olduğu hakkında bazı bilgiler bulunmaktadır. 1590 yılında doğmuş olan, o zamanki adıyla Anastasya olarak bilinen Kösem Sultan'ın Bosna Beylerbeyi tarafından İstanbul'daki kızlarağasına gönderildiği söylenir. Padişah I. Ahmed'in devlet yönetimindeki yeteneği ve dindarlığı herkes tarafından bilinen meziyetleridir. Bu şartlarda padişahı etkilemiş olan Kösem Sultan'ın zekâsını ve maharetini ortaya koymaktadır. I. Ahmed'e 15 yaşında Haseki olan ve kısa sürede kademeli olarak hasekilerin önüne geçen Kösem Sultan, Süleyman, Murad, Kasım ve İbrahim adlı şehzadelerin, Fatma ve Ayşe adında sultanların annesidir. İlk dönemlerde I. Ahmed ile huzurlu bir yaşamı olan Kösem Sultan, zamanını I. Ahmed ile dergahlara giderek ve çocuklarla ilgilenerek geçirmiştir. I. Ahmed döneminde saraydaki siyasi işlere karışmayan Kösem Sultan, yine de kendi sözünü dinlettiği zamanlar olmuştur. Kösem Sultan, I. Ahmed'in ölümüyle 27 yaşında dul kalmış ve bundan oldukça fazla etkilenmiştir. Kösem Sultan'ın Devlet Yönetimindeki RolüEşinin ölümüyle tahta geçen Sultan I. Mustafa, ondan sonraki eşinin başka bir kadından olan oğlu II. Osman döneminde devlet işlerinde daha etkin rol almıştır. Ancak II. Osman, Kösem Sultan'ın devlet işlerine karışmasından rahatsız olmuştur. Büyük olasılıkla annesi Valide Sultan Mahfiruz Hatice Sultan'ın etkisiyle Kösem Sultan'ı eski saraya göndermiştir. Bu sayede gözden düşen sultanlar arasına giren Kösem Sultan, II. Osman'ın tahttan indirilmesiyle birlikte, I. Mustafa'nın tahta çıkması ve yeniden indirilmesi, ardından oğlu IV. Murad'ın tahta çıkmasıyla birlikte saraya dönüş yapmıştır. Oğlu tahta çıktığında henüz 11 yaşında olduğundan, oğlunun adına devleti yönetmeye başlamıştır. Bu yönetim, IV. Murad'ın devlet idaresini eline almasına kadar sürmüştür. IV. Murad annesini engellemeye çalışsa da annesinin etkisinden kurtulamamış ve onun fikirlerini benimsemiştir. Oğullarından Kasım ve Süleyman'ın iktidarı ele geçirme çabalarından dolayı, IV. Murad tarafından öldürülmesine ne yazık ki Kösem Sultan engel olamamıştır. Fakat İbrahim'in öldürülmesine oğlunun aciz olmasından dolayı engel olabilmiştir. IV. Murad'ın genç yaşta ölmesi üzerine İbrahim tahta çıkmıştır. Ancak I. İbrahim öldürülme korkusunu üzerinden atamadığından, psikolojik bozukluk içinde olmuştur. Bu nedenle devlet yönetiminde boşluklar olmuştur. Kösem Sultan hayalini gerçekleştirip, oğlunun yerine devlet işlerini aktif olarak yönetmiştir. Kösem Sultan'ın Hayır İşleriKendisine hayır işlerinde öncülüğü prensip edinmiş olan Kösem Sultan, çevresinde olan fakirlere yardım etmesiyle bilinirdi. Her sene Ramazan ayında tebdili kıyafetle hapishaneleri gezerek, borç yüzünden hapis yatanların borçlarını ödemiş ve hapisten çıkmalarına yardımcı olmuştur. Üsküdar'da Çinili Camii, Sultan Selim'de Valide Medresesi Mescidi, Boğaziçi'nde Anadolu Kavağı'nı yaptırmıştır. Mekke ve Medine'ye yardım etmiştir. Kösem Sultan’ın devlet yönetiminde etkili olduğu dönemler, Osmanlı İmparatorluğu’nun en çalkantılı ve zor dönemlerine denk gelmiştir. Onun yönetimindeki yıllar, aynı zamanda çeşitli siyasi entrikaların ve güç mücadelesinin yaşandığı yıllar olmuştur. Kösem Sultan’ın Osmanlı tarihindeki yeri ve önemi, sadece bir Valide Sultan olarak değil, aynı zamanda bir devlet adamı gibi hareket etmesinden kaynaklanmaktadır. Özetle, Kösem Sultan, Osmanlı tarihinin en önemli ve güçlü kadın figürlerinden biri olarak anılmaktadır. Devlet yönetimindeki etkinliği, hayır işlerine olan düşkünlüğü ve zorlu dönemlerde aldığı kararlarla tarih sahnesinde önemli bir yer edinmiştir. |
Kösem Sultan'ın Bosna Beylerbeyi tarafından ðstanbul'a gönderildiği ve cariye olarak saraya girdiği söyleniyor. Bosnalı ya da Rum asıllı olduğu tartışılıyor. Bu konudaki farklı görüşler nelerdir ve hangisi daha güvenilir kabul ediliyor?
Cevap yazMerhaba Hüreyre,
Kösem Sultanâın kökeni konusunda gerçekten farklı görüşler mevcut. Bazı kaynaklar onun Bosnalı olduğunu belirtirken, bazıları ise Rum asıllı olduğunu iddia eder. Bosnalı olduğunu savunanlar, onun Osmanlı sarayına Bosna Beylerbeyi tarafından hediye edildiğini ve çocuk yaşta saraya getirildiğini söylerler. Bu görüşe göre, Kösem Sultan Bosna'nın yerli halkından bir ailenin kızıydı.
Diğer yandan, Rum asıllı olduğunu savunan görüşler, onun Yunanistan'ın Tinos Adası'ndan getirilmiş bir cariye olduğunu ileri sürer. Bu görüşe göre, Kösem Sultan'ın asıl adı Anastasia idi ve Osmanlı sarayına geldikten sonra Müslüman oldu.
Hangi görüşün daha güvenilir olduğu konusuna gelince, tarihçiler arasında kesin bir uzlaşma yoktur. Her iki görüşün de kendine göre kaynakları ve dayanakları bulunmaktadır. Ancak, Osmanlı arşiv belgelerinin yetersizliği ve bu tür belgelerin zamanla kaybolması ya da yok edilmesi sebebiyle kesin bir sonuca ulaşılamamaktadır. Bu nedenle, Kösem Sultan'ın kökeni üzerindeki tartışmalar devam etmektedir.