Yıldırım Beyazıt’ın Hayatı Yıldırım Beyazıt, Osmanlı İmparatorluğu'nun 4. padişahı ve Sultan I. Murat'ın oğludur. Annesi ise I. Murat'ın baş cariyelerinden Gülçiçek Hatun'dur. Yıldırım Beyazıt, 1360 yılında doğmuş ve lala eğitimini Kütahya'da almıştır. Dönemin büyük alimlerinden İslam ve ilmihal dersleri almış, savaş ve savunma üzerine de küçük yaşta eğitilmiştir. 21 yaşına geldiğinde Germiyanoğulları'nın padişahı Süleyman Şah'ın kızı ile evlenmiş ve gelinin çeyizi olarak Germiyanoğulları beyliğinden büyük topraklar alınmıştır. Bu süreçten sonra ise devlet yönetimi ile tecrübe kazabilmesi için babası tarafından Eskişehir sancağına atanmıştır. Bir süre sonra ise eğitim gördüğü Kütahya'nın sancak beyi olarak görevini sürdürmüştür. Askeri Başarıları ve Padişahlığı Yıldırım Beyazıt, sancak beyliği sırasında oluşturduğu ordu ile babasının Anadolu ve Rumeli yakasındaki seferlerine katkı sağlamış ve askeri yeteneğini herkese göstermiştir. Haçlı ordularının başlattığı Birinci Kosova Savaşı sırasında babası tarafından Osmanlı ordusunun sağ kanat komutanlığına atanmıştır. Bu kısımda ordusuyla birlikte Sırplara büyük darbe vuran Yıldırım Beyazıt, savaşın kazanılmasında en büyük katkıyı sağlamıştır. Ancak savaş sırasında babası I. Murat'ı kaybetmiş ve Osmanlı İmparatorluğu'nun 4. padişahı olarak tahta oturmuştur. Tahta Çıkışı ve İlk Seferler Yıldırım Beyazıt, tahta ilk oturduğu sırada babasının yarım bıraktığı savaşları tamamlamak yerine, Anadolu'daki seferleri kesip ilgisini Rumeli üzerinde yoğunlaştırmıştır. Bu süreçte Osmanlı Devleti'nin en büyük düşmanlarından biri olan Sırplarla da orta yol bulmak isteyen Yıldırım Beyazıt, Sırplara vergi ödenmesi kararı vermiş ve anlaşmayı sağlamlaştırmak amacıyla da kralın kız kardeşi ile nikah kıymıştır. İç İsyanlar ve Balkan Seferleri Yıldırım Beyazıt, ilk önce topraklarını kontrol altına almak için içindeki beyliklere yeni yöneticiler atamış ve kontrolü tekrar eline almıştır. Bu sırada ise Balkanlara sefer yapmak için planlamalara başlamıştır. Yıldırım Beyazıt, ilk olarak Eflak'a sefer yapmış ve burayı ele geçirmiştir. Eflak'ı Osmanlı Devleti'ne bağımlı bir devlet haline getirmiştir. 1391 yıllarına doğru Amasya sınırlarına kadar ilerleyen Beyazıt ve ordusu, Macarların saldırısına uğrayarak Rumeli'ye geri dönmek zorunda kalmıştır. Buradan Bulgaristan'ı fethetmiş ve Macar-Bulgar ilişkisini bozmuştur. 1394 yıllarına doğru Yunanistan'a akın etmeye başlayan Yıldırım Beyazıt, Selanik gibi bazı Yunanistan şehirlerini fethetmiş ve Yunanistan'ı işgal etmek için seferlerine devam etmiştir. Hızla büyüyen Osmanlı Devleti'nin önüne geçmek isteyen Avrupa devletleri ise yeni bir Haçlı Seferi başlatmışlardır. Niğbolu Savaşı ve Zaferi 23 Eylül 1396'da Haçlı ordusu ile yapılan Niğbolu Savaşı'nda Yıldırım Beyazıt ezici bir üstünlükle harika bir zafer kazanmayı başarmıştır. Bu ise Avrupa devletlerinde büyük bir telaşa yol açmıştır. Bu sırada Yıldırım Beyazıt ise Karamanoğulları'nın oluşturduğu Türkmen ordularına karşı bir savaş veriyordu. Bu savaşı kazanması ile Karamanoğulları'nın egemenliğine son veren Beyazıt, Anadolu'da hakimiyet kurabilmek adına küçük beylikler ile savaşmıştır. İstanbul Kuşatması ve Timur Tehdidi 1400 yıllarına doğru hedefini daha ileriye diken Yıldırım Beyazıt, İstanbul'u kuşatmak için çalışmalara başlamıştı. Ancak bu sırada tüm dünyada yankı uyandıran ve gücü ile her devletin korktuğu Moğolların hükümdarı Timur, Erzincan Emiri tarafından teşvik edilerek Anadolu'ya sefer düzenlemeye karar vermiştir. Yıldırım Beyazıt büyük bir yoğunlukla İstanbul kuşatması ile ilgilenirken, Timur ve ordusu Sivas'ı ele geçirmiştir. Sivas'tan sonra çevre illere inip Osmanlı ordusunu dağıtan Timur ve ordusu sebebiyle Yıldırım Beyazıt İstanbul Kuşatmasından vazgeçmek zorunda kalmıştır. Bu süreçte Timur, Yıldırım Beyazıt'ın ele geçirdiği beyliklere topraklarını geri vermesini aksi takdirde saldırılarına devam edeceğini sert bir dille belirtirken, Yıldırım Beyazıt aynı şekilde bu istekleri reddediyordu. Bu sebeple birbirlerine karşı hakaret içeren mektuplar gönderen Beyazıt, barbar ve yenilmez Moğol ordusuna karşı gelmeye hazırlanıyordu. Timur ise bu süreçte Avrupa devletleri ile iyi ilişkiler kuruyor ve Osmanlı Devleti'ne karşı sefer hazırlıkları başlıyordu. Ankara Savaşı ve Yenilgi Çıkmaza giren anlaşma sürecinin son bulmasıyla Timur, 1402 yılında Ankara Savaşı'nı başlatmıştır. Savaştan bir süre önce iki şehzade arasında taht kavgası başlamış, Osmanlı ordusundaki küçük beyliklerden bulunan askerler Moğol ordusunun tarafına geçmiş ve Yıldırım Beyazıt sadece 10.000 kişiden oluşan bir ordu ile tek başına kalmıştır. Ordusundaki asker sayısı az olsa da Yıldırım Beyazıt büyük bir mücadele vermiş fakat Timur ve ordusu Osmanlıyı büyük bir yenilgiye uğratmıştır. Bu savaş sırasında Yıldırım Beyazıt, Tatar ordusu tarafından esir alınmıştır. Bundan sonraki yaşamında esaret zinciri altında yaşayan Yıldırım Beyazıt, kurtarılmaya çalışılmış ancak başarılı olunamamıştır. Ölümü için ise hala kesin bir açıklama bulunmazken, kimi rivayetlere göre hastalıktan eceli ile öldüğü belirtilmiştir. Yıldırım Beyazıt’ın Mirası Yıldırım Beyazıt, Osmanlı İmparatorluğu'nun genişlemesi ve güçlenmesi sürecinde önemli bir rol oynamıştır. Savaşlardaki başarısı, askeri stratejisi ve devlet yönetimindeki yetenekleri ile Osmanlı tarihine damgasını vurmuştur. Ancak Timur ile olan mücadelesi ve Ankara Savaşı'ndaki yenilgisi, Osmanlı Devleti'nin bir süreliğine zayıflamasına neden olmuştur. Yine de Yıldırım Beyazıt, Osmanlı İmparatorluğu'nun temellerini sağlamlaştıran ve büyümesine katkıda bulunan önemli bir padişah olarak anılmaktadır. |