Türklerin tarih boyunca kurduğu büyük imparatorluklardan biri de Osmanlı İmparatorluğu'dur. Beylikten devlet yapısına, oradan imparatorluğa yürüyüş, adını Ertuğrul Gazi'nin oğlu Osman Bey'den almıştır. 1299 yılında sistemli bir devlet haline gelen Osmanlı Devleti, geniş ve önemli coğrafyalarda yaklaşık 700 sene hüküm sürmüştür. Bu başarıda liderlerinin cesur ve kararlı olmaları önemli bir rol oynamıştır. İlk Osmanlı padişahı Osman Bey'den son padişah Vahdettin'e kadar 36 padişah, babadan oğula geçen bir sistemle devleti yönetmiştir. Devlet yönetiminin resmi kayıtlarına göre, Osmanlı hanedanı aynı zamanda Osmanlı padişahları soy ağacını da ortaya çıkarmıştır. Kuruluş Dönemi Padişahları (1299-1453) Osmanlı Devleti'nin kuruluş yıllarında, devletler liderlerinin adıyla anılırdı. Osmanlı Devleti böyle bir akımın olduğu dönemlerde Osman Bey tarafından kurulmuştur. Devlete Osmanlı Devleti denildi. İlk devlet yöneticisi Osman Bey oldu. 1258 yılında Ertuğrul ve Hayme Hatun'dan doğan Osman Bey, 1299-1326 yılları arasında kurucusu olduğu devleti yönettikten sonra 1324 yılında kalp yetmezliğinden vefat etmiştir. Vefatı üzerine oğlu Mal Hatun'dan doğma Orhan Gazi (1281-1360) 1324 yılında tahta geçmiş, 1360 yılında felç nedeniyle vefat etmiştir. Daha sonra, ilk şehit padişah olan Orhan Gazi'nin oğlu 1. Murat (1326-1389) padişah olmuştur. Sultan Murat'ın şehadetinden sonra oğlu Yıldırım Bayezid (1360-1402) padişah olmuş ve zehir içerek intihar etmiştir. Bu olay Osmanlı'da Fetret Devri'nin başlamasına neden olmuştur. Babasının vefatı üzerine 11 yıl boyunca Süleyman Çelebi, Musa Çelebi ve Mehmet Çelebi padişah olabilmek için saltanat mücadelesi vermiş ve sonunda Çelebi Mehmet padişah olmuştur. Çelebi Mehmet'in ölümünden sonra oğlu 2. Murat padişah olmuştur. Yükselme Dönemi Padişahları (1453-1579) Yaşlılık nedeniyle tahttan çekilen 2. Murat'ın yerine oğlu 2. Mehmet (Fatih, 1432-1481) padişah olmuştur. Fatih'in vefatından sonra yerine oğlu 2. Bayezid (1447-1512) geçmiştir. 2. Bayezid'in vefatından sonra 1. Selim (Yavuz, 1470-1520) padişah olmuş, kansere yenik düşerek vefat etmiştir. Yerine oğlu 1. Süleyman (Kanuni, 1470-1566) geçmiştir. Duraklama Dönemi Padişahları (1579-1683) Kanuni'nin beyin kanamasından vefatından sonra oğlu 2. Selim (Sarı Selim, 1524-1574) padişah olmuş, hamamda düşerek iç kanamadan vefat etmiş ve yerine oğlu 3. Murat (1546-1595) geçmiştir. 3. Murat'ın prostat nedeniyle vefatından sonra sırasıyla 3. Mehmet (1566-1603), 1. Ahmet (1590-1617), 1. Mustafa (1592-1618), 2. Osman (1604-1622), 4. Murat (1612-1648), Sultan İbrahim (1616-1648), 4. Mehmet (1642-1687), 2. Süleyman (1642-1691) ve 2. Ahmet (1643-1695) padişah olmuştur. Gerileme Dönemi Padişahları (1699-1792) Osmanlı İmparatorluğu'nun ilk toprak kaybettiği Karlofça Antlaşması ile gerileme devri başlamıştır. Bu dönemin padişahları şunlardır:
Dağılma ve Yıkılış Dönemi Padişahları (1792-1918) Fransız İhtilali'nin etkisiyle milliyetçilik akımının hızlanması, Osmanlı Devleti'nin dağılma sürecini hazırlamıştır. Bu dönemde görev yapan padişahlar şunlardır:
Toplamda 36 padişah, Osmanlı Devleti'nin soy ağacını oluşturur. |
Nefis
26 Temmuz 2024 CumaOsmanlı Devleti'nde padişahlar arasındaki taht mücadelesi nasıl bir etki yaratmıştır? Özellikle Fetret Devri'nde yaşanan olaylar devletin geleceğini nasıl şekillendirmiştir?
Cevap yazAdmin
26 Temmuz 2024 CumaNefis, Osmanlı Devleti'nde padişahlar arasındaki taht mücadelesi, devletin istikrarını ve merkezi otoritesini ciddi şekilde sarsmıştır. Özellikle Fetret Devri (1402-1413) bu mücadelenin en yoğun yaşandığı dönemdir. Bu dönemde Yıldırım Bayezid'in Ankara Savaşı'nda Timur'a yenilmesi ve esir düşmesiyle Osmanlı Devleti, bayrağını kaybetmiş ve Bayezid'in oğulları arasında taht kavgaları başlamıştır. Kardeşler arasındaki bu mücadele, devletin zaafa uğramasına ve beyliklerin yeniden güç kazanmasına neden olmuştur. Ancak, Mehmet Çelebi'nin zaferi ve tahta geçmesiyle devlet yeniden toparlanmış ve merkezi otorite yeniden kurularak Osmanlı Devleti'nin geleceği teminat altına alınmıştır. Bu süreç, Osmanlı'nın gelecekteki taht mücadelelerine ve devlet yapısına da önemli dersler sunmuştur.